Elif Şafak İskender (Kitap Yorumu)

                                 Merhaba Canlar !!!

Türk edebiyatının en beğendiğim yazarlarından Elif şafağın İskender adlı romanını kitap severler için yorumlamak istedim . kalemini çok beğenirim ve bir çok kitabını okumuşumdur. Elif Şafağın  katmanlı ,sembollerle  örülü, yoğun ve olay örgüsünde sarmallıklar, şaşırtıcılı kademeli anlatımına hastayım yani önce eski olayla başlayıp yeni zamana bağlaması ve tekrar o günlerin hatırlanması şeklinde bir üsluba sahip  olan elif Şafak bir çok eserinde bunu yansıtıyor.

İskender, 70’li yıllarda İngiltere’ye göç etmiş bir Kürt-Türk ailesinin günümüze uzanan göç hikayesi. Romanın ana kahramanı ailenin en büyük çocuğu İskender. Annesi Kürt, babası Türk; İstanbul’da doğan, Londra’da yaşayan bir genç adam. Onu hapisteyken tanıyoruz, annesini namus uğruna öldürdüğü için hapiste yatan bir adam olarak… İskender’in annesi Pembe, Anadolu’nun ücra bir köyünde doğmuş, sekiz çocuklu bir ailenin kızı. Erkek evlât dünyaya getirmek üzere sayısız doğum yapan, sekiz çocuk doğuran ve bu uğurda hayatını kaybeden bir annenin kızı… Doğal olarak genç yaşta evlenir evlenmez bir erkek çocuğa sahip olunca, onu şımartan bir anne oluyor Pembe. Oğlunu, İskender’ini Sultanım diye seviyor. Türlü kötü huyuna göz yumuyor. Başta İskender olmak üzere tüm aileyi felakete sürükleyen şeyin de temelini atmış oluyor böylece: Oğlundan bir tür canavar yaratıyor bilmeden.

Elif Şafak töre cinayetini bir kadın gözüyle  görüp  öyle anlatıyor benim için  kitap ta nokta konması gereken ve merak uyandıran cümle  '' Benim Annem iki kez öldü '' cümlesiydi.
 
sıkıcı olmayan ve merak uyandıran kurgusuyla elif şafak sıkılsak ta kitabın sonunu getirmemizi yine de bir şekilde başarıyor.
Ben severek okudum önerir mi yim!  Tabi ki  Evet !!!

 Sevgilerle ....